Tıbbi Branşlar
GÖZ SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 
ACİL SERVİS 
ANESTEZİ VE REANİMASYON 
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 
DERMATOLOJİ (CİLDİYE) 
GASTROENTEROLOJİ 
GENEL CERRAHİ 
GÖĞÜS HASTALIKLARI 
İÇ HASTALIKLARI (DAHİLİYE) 
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 
KARDİYOLOJİ 
KULAK BURUN BOĞAZ (KBB) 
NÖROLOJİ 
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ 
PSİKİYATRİ 
TANISAL RADYOLOJİ 
ÜROLOJİ
Randevu Al
İletişim Formu
Çağrı Merkezi
444 23 24
GÖZ SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
Göz Sağlığı ve Hastalıkları, gözün anatomik ve fizyolojik yapısını, görme sistemini etkileyen hastalıkları ve bu hastalıkların tanı, tedavi ve takip süreçlerini kapsayan tıbbi bir uzmanlık alanıdır. Oftalmoloji olarak da bilinen bu branş, hem koruyucu sağlık hizmetlerini hem de cerrahi müdahaleleri içerir. Göz hastalıklarının erken teşhisi, bireyin yaşam kalitesini artırmakla birlikte bazı durumlarda kalıcı görme kaybını da önleyebilir.
Göz Sağlığı ve Hastalıkları branşı, çok çeşitli rahatsızlıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenir. Göz sağlığını etkileyen en sık karşılaşılan hastalıklar arasında şunlar yer almaktadır:
Göz Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları; doğuştan gelen göz bozukluklarından yaşlanmaya bağlı görme problemlerine, enfeksiyonlardan travmalara kadar geniş bir yelpazede sağlık hizmeti sunar. Bu alanda yapılan muayeneler ve tetkikler, sadece göz hastalıklarının değil, diyabet, hipertansiyon, tiroid bozuklukları gibi sistemik hastalıkların da erken teşhisinde kritik rol oynar.
Göz Hastalıkları Nelerdir?
Göz Hastalıkları Nelerdir?
Göz Sağlığı ve Hastalıkları branşı, çok çeşitli rahatsızlıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenir. Göz sağlığını etkileyen en sık karşılaşılan hastalıklar arasında şunlar yer almaktadır:
Katarakt
Genellikle yaşlanmaya bağlı olarak göz merceğinin saydamlığını yitirmesiyle ortaya çıkan katarakt, bulanık görmeye yol açar. Cerrahi müdahale ile göz merceği çıkarılarak yapay mercek yerleştirilir.
Glokom (Göz Tansiyonu)
Göz içi basıncının artması sonucu optik sinirlerin zarar görmesine neden olan glokom, erken teşhis edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabilir.
Makula Dejenerasyonu
Sarı nokta hastalığı olarak da bilinen bu durum, özellikle ileri yaşlarda merkezi görme kaybına sebep olur. İlaç tedavileri ve bazı lazer uygulamalarıyla ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Diyabetik Retinopati
Diyabetin göz damarlarına zarar vermesiyle oluşan bu rahatsızlık, retina tabakasında kanama ve sıvı sızmasına yol açar. Göz dibi muayeneleriyle düzenli takip edilmelidir.
Göz Kuruluğu
Çevresel etkenler, ekran kullanımı, bazı ilaçlar veya sistemik hastalıklar gözyaşı üretimini azaltabilir. Göz kuruluğu, yanma, batma ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Göz hastalıklarının tanısı, gelişen teknoloji sayesinde günümüzde çok daha hızlı ve doğru bir şekilde konulabilmektedir. Göz yapısı oldukça hassas ve karmaşık bir sistemden oluştuğu için, en küçük bir değişiklik bile görme kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, herhangi bir göz hastalığının erken dönemde teşhis edilmesi, hem tedavi sürecinin başarısını artırmakta hem de kalıcı görme kayıplarının önüne geçmektedir. Tanı sürecinde kullanılan yöntemler, hem gözün dış yapısının hem de iç yapılarının detaylı olarak değerlendirilmesini mümkün kılar. Uygulanan başlıca tanı yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
· Göz Dibi Muayenesi (Fundus Muayenesi): Retina, optik sinir ve göz damarlarının detaylı incelenmesini sağlar. Bu yöntem özellikle diyabetik retinopati, glokom, yaşa bağlı makula dejenerasyonu ve damar tıkanıklıkları gibi hastalıkların erken teşhisinde kullanılır.
· Görme Alanı Testi (Perimetri): Gözün merkez dışındaki alanlarda ne kadar görebildiğini ölçen bu test, glokom başta olmak üzere sinirsel görme kaybına neden olan rahatsızlıkların tespitinde önemlidir.
· Optik Koherens Tomografi (OCT): Retina tabakasının ve optik sinirin mikroskobik düzeyde görüntülenmesini sağlar. Dokuların detaylı yapısı hakkında bilgi verir ve yaşa bağlı göz hastalıklarının takibinde kullanılır.
· Kornea Topografisi: Kornea adı verilen saydam tabakanın yüzey şeklinin ve eğiminin değerlendirilmesini sağlar. Özellikle keratokonus gibi kornea hastalıklarının teşhisinde, ayrıca lazer ameliyatları öncesinde risk değerlendirmesi yapmak için kullanılır.
· Biyomikroskopi (Slit-Lamp Muayenesi): Gözün ön ve arka segmentlerinin detaylı incelenmesini sağlayan bu yöntemle; kornea, iris, lens, retina ve göz içi sıvılar gibi birçok yapı değerlendirilir. Bu tanı yöntemleri, göz hastalıklarının erken evrede teşhis edilmesini sağlayarak tedavi sürecinin doğru planlanmasına olanak tanır. Tanı konulduktan sonra ise hastalığın türüne, yaygınlığına ve kişinin genel sağlık durumuna göre bir tedavi protokolü oluşturulur.
Göz hastalıklarında başvurulan tedavi yöntemleri genellikle şu başlıklar altında toplanır:
· İlaç Tedavisi: Göz enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, göz kuruluğu ve iltihabi hastalıklarda genellikle antibiyotik, antihistaminik veya kortizon içeren damlalar ve sistemik ilaçlar kullanılır.
· Göz Damlası Uygulamaları: Özellikle glokom gibi kronik hastalıkların kontrolünde etkili olan göz damlaları, düzenli ve hekim kontrolünde kullanılmalıdır.
· Lazer Tedavileri: Lazer ışığı kullanılarak yapılan bu tedavi yöntemi, özellikle retina yırtıkları, diyabetik retinopati ve glokom gibi hastalıkların tedavisinde tercih edilir. Lazer uygulamaları, hızlı ve etkili sonuçlar sağlayan, çoğu zaman ağrısız işlemler arasında yer alır.
· Cerrahi Müdahaleler: Katarakt cerrahisi, retina ameliyatları, şaşılık düzeltme operasyonları ve glokom cerrahisi gibi birçok göz hastalığında cerrahi tedavi gerekebilir. Gelişen mikrocerrahi teknikleri sayesinde bu operasyonlar daha güvenli ve başarılı şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
· Kişiye Özel Tedavi Planlaması: Göz hastalıklarında her bireyin göz yapısı, yaşam tarzı ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu nedenle tanı sonrası hastaya özel bir tedavi planı oluşturmak, tedavi başarısını artıran kritik bir faktördür. Özelleştirilmiş tedavi planları sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir, hatta tamamen durdurulabilir.
Göz hastalıklarının tanı ve tedavi süreci oldukça kapsamlı ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Gözde yaşanan herhangi bir rahatsızlık, ihmal edilmeden uzman bir hekime danışılmalı ve düzenli kontroller aksatılmamalıdır. Çünkü birçok göz hastalığı erken dönemde belirti vermeden ilerleyebilir ve fark edildiğinde kalıcı hasara neden olabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve doğru tedavi yaklaşımı, göz sağlığının korunmasında en önemli iki unsurdur.
Göz Sağlığı ve Uzman Hekim Desteği
Gözle ilgili herhangi bir rahatsızlıkta, alanında uzman bir Göz Sağlığı ve Hastalıkları hekimine başvurmak, tanı ve tedavi sürecinin etkinliği açısından büyük önem taşır. Göz hastalıkları çoğu zaman sinsi ilerleyebilir ve hasta farkında olmadan görme kaybı gelişebilir. Bu nedenle, erken teşhis ve zamanında müdahale ile görme sağlığı korunabilir.
GÖZ SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI kliniğimizde sunulan hizmetler;
- Genel Göz Muayenesi
- Üveit
- Konjonktivit
- Çocuk Göz Sağlığı
- Şaşılık
- Katarakt
- Glokom (Göz Tansiyonu)
- Göz Kuruluğu
- Sarı Nokta (Makula Dejenerasyonu)
- Retina Hastalıkları
- FAKO (Dikişsiz Katarakt Ameliyatı)
- Gözün Refraksiyon (Kırılma) Kusurları
Bu internet sitesi veri politikalarına uygun çerezler kullanır. Bu internet sitesine bakmaya devam etmeniz, çerez kullanımımızı kabul ettiğiniz anlamına gelir. Detaylar için tıklayınız.
İletişim Formu Covid-19 Önlemleri
x
